Her sektörde veya hayatın her alanında olduğu gibi İnşaat sektörünü ve bu sektörün geleceğini etkileyen bazı önemli olaylar olabiliyor. Bunlara geçmişten bir örnek vermemiz gerekirse; en net örneklerden biri 1999 depremi ve sonrasında değişen ev tasarımları olabilir. Deprem sonrası İnşaat sektörü daha çok alt yapı olarak değişse de bazı tasarımlar özelinde evlerimizin içinde de değişiklikler oldu.

Evlerimizin dizaynları konusunda diğer bir çağ kapatıp çağ açan olay ise 2020 yılında yaygınlaşan ve tüm dünyada etkisini gösteren Pandemi süreci oldu. Bu yazımızda Pandemi süreci ile birlikte değişen veya değişmek zorunda kalan ev dizaynlarından bahsedeceğiz. Pandemi süreciyle beraber hayatımızı etkileyen birçok olay gerçekleşti. Pandemi ile özellikle ‘Kapanma’ olarak adlandırılan süreç ile birlikte evlerimizde daha fazla zaman geçirmeye hatta neredeyse tüm zamanımızı evlerimizde geçirmeye başladık. Bununla birlikte hayatlarımızın, parçalardan bütüne tamamını oluşturan sosyal, eğitim ve iş hayatlarımızı da evlerimize taşımak zorunda kaldık.

Sosyal hayatımızı devam ettirebilmemiz adına ortaya çıkan programlar veya genel kullanıcı oranlarını öncesine göre çok daha fazlasına katlayan platformlar; ilkokuldan yükseköğretim programlarına kadar tüm eğitim seviyeleri için kullanılmaya başlanan internetten eğitim siteleri ve iş hayatlarımızı yürüttüğümüz pek çok uygulamayla evimiz aynı zamanda hem sosyal alan, hem okul hem de iş yerimiz oldu.

Tüm bu yaşananlar mimari yaşamda çok sayıda yeniliklere yol açmaya başladı. Şu an için bu yolun daha çok başında olmamıza rağmen yeni nesil tasarımlarda Pandemi etkilerini görebiliyoruz. İlerleyen zamanla birlikte daha net etkiler görmeye de devam edeceğiz.

Aslında günümüzde küçülmeye devam eden evlerimiz, daha da küçülen ortak ihtiyaç alanlarıyla birlikte daha çok bir ofis veya sınıfa dönüyor. ‘Amerikan’ olarak adlandırılan mutfak tipleri yaygınlaşırken, ayrı bir mutfak yapımından kazanılan alanlar çalışma odası adı altında karşımıza çıkmaya başlıyor. Evlerimizin mimarisi kadar dekorasyonu da değişime uğramaya başladı. Evdeki havanın sıcaklığını kontrol eden, otomatik dezenfeksiyon sağlayan ve bazı benzer teknolojilere sahip hava filtreleri ile donatılmış akıllı evler tasarlanıyor. Bu teknolojilerden bir diğer en bariz örnek ise evimizdeki bakterileri, virüsleri ve zararları organizmaları oldukça kısa sürelerde öldürebilen ultraviole ışınlarlar yayabilen ampuller. Dediğimiz gibi ilerleyen zaman ile birlikte bu tarz teknolojilerin artması ve yaygınlaşması kaçınılmaz görünüyor.

Bulunduğumuz durumda şu an için zorunluluktan evden çalışmaya devam ediyor olsak bile Pandemi sonrasında da yaygın olarak evden çalışma uygulamasının devam edeceği fazlasıyla gerçekçi bir ihtimal. Birçok kurumsal yapıda bunu ön görerek çalışmalarına devam ediyor. Başka bir gerçekçi ihtimal ise çalışanların, Pandemi sonrasında tekrar bildiğimiz ofis hayatına geri dönmek istemeyecek olması. Bu durumda bize evlerimizden sonra değişen başka bir mimari yapının ofislerimiz olacağını gösteriyor. Çalışanlarının daha izole çalışmasını sağlayabilecek mimari tasarımlara yoğunlaşıyor. Bazı firmalar bunu amaçlayarak ofislerini çalışanları için daha çok bir eve çevirmeyi hedefliyor. Pandemi ile birlikte evimiz nasıl ofisimiz olduysa ofisimizde evimiz olabilir.